IBM HashiCorp’u Satın Aldı: Bulut Altyapısı ve Güvenlikte Yeni Bir Dönem Başlıyor!

Engin Özkurt
6 min readDec 5, 2024

--

DALL·E 2024– IBM’s acquisition of HashiCorp

Teknoloji dünyasında büyük bir adım atıldı! 24 Nisan 2024 tarihinde IBM, HashiCorp firmasını satın alma niyetini açıklamıştı. 30 Kasım 2024 tarihinde ise HashiCorp’u 6,4 milyar dolara satın alma süreci tamamlandı ve Hashicorp artık bir IBM şirketi oldu. 👏🏼

IBM, HashiCorp’u satın alarak bulut altyapısı ve güvenliği alanındaki liderliğini bir adım daha pekiştirdi. Bu stratejik satın alma, IBM’in işletmelerin bulut ortamlarında altyapı yaşam döngüsü yönetimini daha verimli ve güvenli bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyacak çözümler sunmaya devam etmesini sağlayacak.

HashiCorp, bulut altyapılarını kodla yönetme (IaC), güvenlik yönetimi, otomasyon ve maliyet optimizasyonu gibi kritik alanlarda dünyaca ünlü bir liderdir. IBM’in HashiCorp’u satın alması, şirketlerin hibrit ve çoklu bulut ortamlarında daha hızlı, esnek ve güvenli çözümler üretmesini sağlayacak. Bu birleşme ile birlikte, HashiCorp’un sunduğu altyapı-as-code çözümleri, IBM’in güçlü yapay zeka, veri analitiği ve bulut platformlarıyla birleşerek işletmelere daha güçlü bir teknoloji altyapısı sunacak.

Bu birleşim, kurumların daha güvenli, verimli ve maliyet etkin bulut altyapılarına sahip olmalarına yardımcı olacak. IBM ve HashiCorp’un güçlerini birleştirmesiyle, iş dünyasında dijital dönüşüm hızlanacak ve bulut tabanlı inovasyon yeni bir seviyeye taşınacağı düşünülüyor.

Arvind Krishna: IBM’in hibrit bulut — yapay zeka portföyü ve uzmanlığını, HashiCorp’un yetenekleri ve ekibiyle birleştirmek, yapay zeka çağı için tasarlanmış kapsamlı bir hibrit bulut platformu yaratacaktır.

HashiCorp, “Infrastructure Cloud” şirketi olarak tanınır ve açık kaynak projelerine dayanan ürün portföyü, dünyanın en büyük işletmelerine ait kritik ortamların temelini oluşturmaktadır.

2012 yılında Mitchell Hashimoto ve Armon Dadgar tarafından kurulan HashiCorp, modern altyapıları yönetmek ve güvenliği güvence altına almak için açık kaynaklı araçları geliştirmeyi hedeflemişti. Kurulduğu günden bu yana, bulut altyapılarını otomatikleştirme ve yönetim süreçlerini kolaylaştırmaya odaklanmıştır. İlk projeleri olan Vagrant, geliştiricilere uygulama ortamlarını hızla oluşturma ve yönetmek imkanı sunuyordu. Daha sonra sırasıyla Terraform, Vault, Consul ve Nomad gibi ürünler dünya genelinde kullanılmaya başlandı.

2018 yılında hızlı büyümesiyle dikkat çekerek $100M yatırım aldı ve 2021 yılında New York borsası’nda halka açıldı. Bugün HashiCorp, açık kaynak topluluğu ve dünya genelindeki milyonlarda kullanıcıya ulaşan çözümleri ile öncü bir şirket olarak tanınıyor.

https://www.hashicorp.com/case-studies

HashiCorp çözümleri geçen yıl yarım milyardan fazla kez indirildi ve şirket, açık kaynak topluluklarına destek olma taahhüdünü sürdürmektedir. Toplamdan 5000 ve global ölçekte ise 2000 fazla müşterisi bulunmaktadır.

Uygulama değer zincirine baktığımızda, sürecin ilk adımı Uygulama Yaşam Döngüsü ile başlar, burada geliştiriciler, uygulamalarını oluşturmak, test etmek ve dağıtmak için bir iş akışına sahiptir. Bu genellikle bir versiyon kontrol sistemi aracıyla yapılmaktadır. GitHub, GitLab, BitBucket, Jenkins veya Azure DevOps çözümleri bu noktada öne çıkmaktadır.

Sonraki adım Altyapı Yaşam Döngüsü Yönetimidir. — bu bölümde operasyon ve platform ekipleri altyapı oluşturma ve dağıtma süreci ve yönetme döngüsünü yönetir.

Üçüncü adım ise Güvenlik Yaşan Döngüsü Yönetimidir — bu bölümde ise operasyon ve güvenlik ekipleri, ortamın hassas bilgilerini (Örneğin, API anahtarları, şifreler veya kimlik bilgileri gibi hassas veriler) sertifikaları, şifreleme anahtarlarını veya müşteri verilerini denetleyip koruycak sistemlere sahiptir..

Buradan da görüleceği üzere HashiCorp, altyapı ve güvenlik yaşam döngüsü yönetimi beklentilerini karşılamaktadır.

Uygulama geliştirme (AppDev) ekiplerinin hedefi, daha hızlı kod geliştirmektir. Gereksinim duydukları altyapıları kullanmak için günlerce veya haftalarca kaynak beklemek istemezler, bu yüzden otomatileştirilmiş bir süreç onları daha hızlı hareket etmelerini sağlar.

HashiCorp’un gerçekten öne çıktığı yer, şirketlerin altyapı ve güvenlik yaşam döngüsünü programatik bir yaklaşımla yönetmesidir. Genellikle platform ekibi olarak bilinen bir ekip tarafından yönetilmektedir. Bu ekip, tüm organizasyon genelinde ortak bir yaklaşım oluşturur. Bu standart yaklaşım, platform ekibinin maliyet kontrolü, güvenlik ve yönetim politikaları gibi konuları da dikkate almasını sağlar; böylece tüm ekiplerin uyması gereken ortak kurallar belirlenmiş olur.

Maliyet ve risk faktörlerinin göz ardı edilmesinin, bir işletme için olumsuz sonuçları olacağı iyi bilinmektedir. Gartner, ortalama bir şirket bulut kaynaklarında %35 oranında fazla harcama yaptığını belirtmektedir. Ayrıca, geliştirici güvenlik uygulamaları buluta geçişle birlikte modernize edilmediğinde, hassas bilgiler riske girebilir. En kötü senaryolarda, bu uygulamalar bir ihlale yol açabilir veya bir ihlal gerçekleşmese bile, şirketler hassas bilgilerin nasıl yönetildiğine dair tek bir kayıt sistemi olmadığı için denetimler için büyük miktarda zaman ve para harcamak zorunda kalmaktadırlar. Veri ihlalleri sonrasında da ortalama $4.88M dolar seviyelerinde olduğu belirtilmektedir.

HashiCorp, Bulut Altyapısı sayesinde şirketler, platform ekipleri tarafından oluşturulan standartlara dayanan şablon iş akışlarını kullanarak, tüm gerekli politika ve güvenlik kontrollerini içeren tek tıklamayla kendi kendine hizmet ortamlarının dağıtımını kolaylaştırıyor ve uygulama geliştiriciler inovasyonun önündeki engelleri kaldırabiliyor.

HashiCorp’un 10 yıldan fazla bir süredir binlerce müşteriyle çalışarak bulut adaptasyonu sürecinde standart bir akışın olduğunu ortaya koymaktadır.

Stage 1: Bu aşama, geliştirme ekiplerinin bulutla etkileşime geçmesine yardımcı olacak yeni teknolojilerin benimsenmesiyle başlar. Genellikle bu süreçte, geliştirici odaklı keşif ve kullanım ön plandadır ve organizasyon kısa vadeli sorunlara yönelik birden fazla taktiksel çözümle ilerler. HashiCorp teknolojileri, bu ekiplerin genellikle Infrastructure as a Code (IAC) veya Secrets Management için oluşturduğu çözümlerin bir parçası olur, ancak ekipler genelde sadece günlük ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanır.

Stage 2: Bu aşamada, şirketler için daha bütüncül bir bakış açısı benimsenmeye başlar ve geçmiş pratiklerin getirdiği verimsizlikleri ve sorunları fark eder. Bu sorunlar arasında altyapı maliyeti, risk yönetimi ve tekrarlayan iş akışlarını azaltma ihtiyacı bulunur. Bu aşamada, iş akışlarını merkezileştirme, politika uygulamaları geliştirme ve ekiplerin kod paylaşımı yaparak iş birliği içinde çalışmasını sağlama süreci başlar. Ayrıca, altyapı ve güvenlik için etkili bir yaşam döngüsü yönetimi sağlamak amacıyla bir kayıt sistemi oluşturulması önemlidir.

Stage 3: Bir önceki aşamada başlayan merkezileştirme ve standartlaştırma iş birliğini daha ileri taşıyarak kendi kendine hizmet ve daha gelişmiş otomasyonu içerir. Bu otomasyon, özellikle hatalar ortaya çıktığında düzeltici işlemleri de kapsar. Bulut altyapısının mevcut durumunun, IAC yapılandırma dosyalarında tanımlanan istenen durumdan farklı olması durumudur. Organizasyonlar, bu uygulamaları birincil bulut sağlayıcılarının ötesine taşıyarak diğer sağlayıcıları, SaaS uygulamalarını ve hatta şirket içi çözümleri de kapsayabilir..

Daha detaylı baktığımızda, ölçeklenebilir altyapı yaşam döngüsü yönetimi ve ölçeklenebilir güvenlik yaşam döngüsü yönetimi sağlamak için uygulanması gereken belirli yapı taşları vardır.

Altyapı için, ilk adım bulut kaynaklarını sağlamak ve sağlanan kaynakları oluşturmak amacıyla altyapıyı kod olarak yönetmektir. (IAC) Bu ekiplerin şu anda zaten yaptığı bir şey olabilir. İkinci adım, ekiplerin birlikte çalışmaya başlaması için temel işbirliği yeteneklerine geçiş yapmaktadır. Bu, versiyon yönetim sistemlerine entegrasyon, rol tabanlı erişim kontrolü, runtime’ların ayrılması anlamına gelir. Bu nedenle, ilk aşamadan geçmek gerçekten büyük bir değere sahiptir.

Son olarak, organizasyonlar bu iş akışlarını geliştirici ekipleri aracılığıyla daha geniş bir şekilde yaygınlaştırabilirler ve bunu mümkün olduğunca kendi kendine hizmet (self-service) yapabilirler. Bu, Terraform’un no code provisioning veya Waypoint gibi dahili bir geliştirici portalı gibi yerleşik katalogları içerir. HashiCorp Waypoint, platform ekiplerinin belli standartları ve iş akışları tanımlanmasına olanak tanıyan geliştiriciler kendi kendine hizmet deneyimi sağlayan bir geliştirici hizmetleri platformudur.

Özetlemek gerekirse, HashiCorp profesyonel hizmetleri, altyapı ve güvenlik yaşam döngüsü yönetimi için başarısı kanıtlanmış çözümler sunmaktadır.

Bir sonraki yazıda ise bu HashiCorp çözümlerinden, Terraform, Vault, Consul ile ilgili tanıtıcı bir yazı yazmayı planlıyorum.

Okuduğunuz için teşekkürler!

references:

--

--

Engin Özkurt
Engin Özkurt

Written by Engin Özkurt

𝘚𝘦𝘯𝘪𝘰𝘳 𝘚𝘪𝘵𝘦 𝘙𝘦𝘭𝘪𝘢𝘣𝘪𝘭𝘪𝘵𝘺 𝘌𝘯𝘨𝘪𝘯𝘦𝘦𝘳 / 𝘌𝘹-𝘔𝘪𝘤𝘳𝘰𝘴𝘰𝘧𝘵 /𝘖𝘱𝘪𝘯𝘪𝘰𝘯𝘴 𝘩𝘦𝘳𝘦 𝘢𝘳𝘦 𝘮𝘺 𝘰𝘸𝘯.

No responses yet