Yeni nesil bulut bilişim modeli: Distributed Cloud!
Bu yazı neden Distributed Cloud’un yeni nesil bulut bilişim modeli olduğunu, public cloud, hybrid cloud ve edge computing ile karşılaştırıldığında ne gibi avantajlar sunduğuna bakacağız.
Public Cloud modeline tamamı ile geçişi mümkün olmayan müşteriler, private cloud’un avantajları ve public cloud esnekliği ile hybrid cloud modelini kullanmaktadırlar. Son yıllara baktığımızda ise hybrid cloud’un daha fazla konuşulduğunu ve tartışıldığını görmekteyiz.
Hybrid Cloud, kurumların bir çok sorununu çözüyor. Bu operasyon modelinin bir parçası müşteri tarafından, diğer parçası ile public cloud hizmeti veren bulut sağlayısı tarafından sağlanıyor. Müşteri, operasyon sorumluluğunu kendi yönettiği ortamlar için elinde bulundururken, public cloud sağlayıcısının yeteneklerinden maalesef faydalanamıyor.
Yeni nesil Cloud Computing modeli olan Distributed Cloud, bulut ortamları için kullanım durumlarını genişletirken, bulut bilişim avantajlarını da korur.
İşletmeler gelecekte konuma/lokasyona bağlı bulut kullanımı hedeflemek için Distributed Cloud modellerini daha da benimseyecekler.
Distributed Cloud nedir?
Distributed Cloud, public cloud hizmetlerini farklı farklı fiziksel konumlara dağıtılmış ve merkezi olarak yönetilen bir modelidir. Hizmetlerin çalışması, yönetimi, güncelleştirmeleri vs. gibi konular public cloud sağlayıcısının sorumluluğundadır.
Yalnızca hizmet aldığınız bulut sağlayıcısının altyapısında değil, kurum içinde, diğer genel bulut sağlayacılarının veri merkezlerinde veya lokal veri merkezi hizmeti sağlayan yada edge noktalarında çalışabilir ve her şey tek bir kontrol panelinden yönetilir.
Bu model ile birlikte uygulamaları altyapıdan/lokasyondan bağımsız olarak dağıtabilir ve çalıştırabilirsiniz. Distributed Cloud, Hybrid Cloud ve Multicloud ortamlarında meydana gelebilecek operasyonel ve yönetim tutarsızlıklarını çözmektedir. En önemlisi ile verilerin oluştuğu yere yakın lokasyonda, sunucuları veya uygulamaları çalıştırabilmek için bir temel sağlar.
Distributed Cloud nasıl çalışır?
Uygulama bileşenlerinin lokasyon bağımsız bir şekilde performans iyileştirmesi için veya uygulama verimliliğini üst düzeye çıkarmak amacıyla Messaging/APIs teknolojilerini kullanarak birbirleriyle iletişim kurmaktadır.
Distributed Cloud’un temel amacı genel bulut üzerindeki hizmet modelini müşterinin ihtiyaç duyabileceği lokasyona genişleterek dağıtık bulut işletim modelini sağlamaktır.
Bulut sağlayıcısı, tüm dağıtık lokasyonlardaki altyapı işlemleri, güncellemeleri, yönetimi, güvenliği ve güvenilirliği gibi konuları merkezi kontrol plane üzerinden yapar. Farklı farklı bulut ortamları kullanıyor olsa da hepsine tek bir bulut olarak erişir ve yönetir. Bağımsız araştırma şirketi Gartner’ın da belirttiği gibi, hibrit bulut ve çoklu bulut ortamlarının yönetim sorunları Distributed Cloud’u yarattı..
Distributed Cloud & Edge Computing
Distributed Cloud lokasyon bağımsız hizmet yönetimi anlayışı ile ortaya çıktığı için özellikle Telekominikasyon sektöründeki Edge Computing senaryoları için daha hızlı bir kullanımı söz konusu olmuştur.
Edge Computing, Uygulama servislerini, verilerin toplandığı lokasyonda ve fiziksel olarak mümkün olduğunca en yakın yere konumlandırmayı ve çalıştırmayı hedefler. Verilerin toplandığı yerlere göre, örneğin bir kamera verisi, yada cep telefonlarından toplanan veriler o lokasyonda üretiliyor ve toplanıyor. Bu sayede hem latency problemini ortadan kaldırmış oluyor, hem de veriyi üretildiği yerde toplayıp, işleyip ve analiz sonucunu yine hızlı bir şekilde müşteriye geri dönebiliyor.
Bu nedenle toplanan verileri public cloud ortamlarına taşıyıp oradan işlenip, daha sonra da analiz sonucunu geri getirmek yerine, hesaplama işlemlerini (MachineLearning/Analitics/AI) verinin üretildiği yerde yaparak daha düşük latency ile cevap dönebilirsiniz. Sonuç olarak, düşük latency ile yüksek kapasitedeki verileri gerçek zamanlı olarak işleyen uygulamalar için edge computing giderek daha gerekli hale geliyor.
Distributed Cloud ile Edge Computing arasındaki bağ nedir?
Distributed Cloud yapısı olmadan edge computing senaryolarını gerçekleştirebilirsiniz. Ancak distributed cloud, distributed application dağıtımını ve yönetimini çok daha kolay hale getiren bir yaklaşımdır.
Distributed Cloud & Edge Computing Kullanım Senaryoları
Şimdi bu iki cloud modeli ile ilgili kullanım senaryolarını inceleyelim.
- Improved hybrid cloud/multicloud visibility and manageability: Günümüzde bir çok kurum iş yüklerinin büyük kısmını Public Cloud ortamlarına taşımaya devam ediyor. Public Cloud’u ilk konuştuğumuz zamanları hatırlayacak olursak, bir çok kurum ve işletme ciddi bir ön yargı ile yaklaşmaktaydı. Fayda ve maliyetleri söz konusu olduğunda artık bu ön yargının kaybolduğunu ve artık kullanmak için farklı senaryo arayışları içerisinde olduğunu görmekteyiz. Tabiki günümüze baktığımız da tek bir bulut sağlayıcısı ile ilerlemenin de çok doğru olmadığı görülerek iş yüklerinin multicloud ortamlarında çalışabilir hale getirdiler. Ve çeşitli sebeplerden dolayı hybrid cloud ortamlarında işin içerisine dahil olmakla birlikte dağıtık olan bu cloud ortamlarının yönetim ve görünülürlük aşamalarında sorunların yaşandığını gözlemlenmekteyiz. Kurum içi bulut ortamı, genel bulut ortamı, çoklu bulut ortamları ve edge noktalarındaki ortamların hepsini tek bir yerden yönetmek ve çalıştırmak artık mümkün olmaktadır.
- Efficient, cost-effective scalability and agility: Private Cloud ortamları büyütmek veya farklı lokasyonlar üzerinde yeni bir veri merkezi konumlandırmak uzun zaman alır ve pahalı bir yatırımdır. Distributed Cloud ile birlikte fiziksel bir veri merkezi yatırımı olmadan mevcut yapıya veya edge ortamlarınıza genişletilebilir. Aynı teknolojileri ve araçları kullanarak geliştirme yapılabilir..
- Easier industry or localized regulatory compliance: Ülkemizdeki hassas konulardan olan veri gizliliği konusunda da ihtiyaç duyulabilir. Bu yönetmelikler ve regülasyonlar kullanıcının kişisel verilerini yurt dışı Public Cloud ortamlarına çıkamayacağını ifade etmektedir. Distributed Cloud ile birlikte kullanıcıya ait veriyi ikamet ettiği ülke kurallarına göre işlemesini çok daha kolay hale getirmektedir. Lokasyon bazlı bulut modelinde verileri kaynağında işlenmesi bir çok sektördeki veri gizliliği düzenlemelerine uyumu da basitleştirir.
- Faster content delivery: Pandemi ile birlikte kişisel olarak mobile internet kullanımın daha da arttığını telekom operatorlerinin açıklamalarında görmekteyiz. Özellikle video içeriklerinin kullanıcılara daha hızlı erişimini sağlamak için Contenet Delivery Network (CDN) yapıları kurularak,video içeriklerinin kullanıcılara daha yakın yerlerde depolayarak performansı ve müşteri deneyimini daha da iyileştirebilir.
- IoT, (AI) and Machine Learning applications: Bir çok sektörde gerçek zamanlı veri analizine ihtiyaç duyulmaktadır. Toplanan verileri işlemek için merkezi bir bulut ortamına göndermek yüksek gecikme sürelerine sebep olmaktadır. Bu nedenle özellikle IOT senaryolarında sensörlerden toplanan verilen işlenmesi artık verinin üretildiği yerde yapılmaktadır. Örnek bir kamera, hem görüntü verisini toplayabilir, hem de içerisindeki analiz servisi ile sonucu karar verici birimlere hızlıca gönderebilir. Distributed Cloud bu tarz uygulamalar için düşük gecikmeyi sağlar.
Distributed Cloud & IBM
IBM’in Open Hybrid Multicloud çözümlerinin yanı sıra Distributed Cloud çözümü olan IBM Cloud Satellite hizmeti yakın bir zaman önce genel kullanıma sundu.
IBM Cloud Satellite, uygulamaları herhangi bir genel bulut sağlayıcısından, şirket için bulut ortamlarınıza ve edge ortamlarına kadar tutarlı bir şekilde devreye almanıza ve çalıştırmanıza yardımcı olur.
IBM Cloud Satellite ile ilgili daha detaylı bir yazı serisi yazmayı düşünüyorum..
Okuduğunuz için teşekkürler!
References:
https://www.gartner.com/smarterwithgartner/the-cios-guide-to-distributed-cloud/